Abstract/Notes: En este artículo se introduce el concepto de autonomía, uno de los pilares de la pedagogía Montessori, y se exponen algunos de los aspectos que intervienen en su desarrollo. El rol y la preparación del maestro, las características de los materiales educativos, así como la importancia del entorno aula son presentados y analizados en relación con el tema central del artículo.

Language: Spanish

ISSN: 1577-5615, 2014-4628

Language: German

ISSN: 0944-2537

Language: Japanese

ISSN: 0913-4220

Language: Slovenian

ISSN: 0353-1392

Abstract/Notes: Nella consapevolezza che spazi e tempi costituiscono spesso il principale strumento educativo per coloro che frequentano la prima scuola a più livelli – tanto per i bambini, nei quali tali categorie contribuiscono a rafforzare il livello di familiarità con il contesto di apprendimento, quanto per gli educatori, che riconoscono spesso nell’organizzazione di spazi e tempi scolastici un fondamentale dispositivo didattico – il presente contributo intende focalizzare l’attenzione sul metodo Montessori, che rappresenta in tal senso un utile strumento per adattare spazi e tempi della programmazione educativa ai ritmi di apprendimento e ai livelli cognitivi dei bambini. Il principio 'dell’aiutami a fare da solo' alla base del metodo Montessori, che per i bambini presenta valenza emancipativa, in quanto dispositivo ideale per apprendere l’autonomia, può dunque diventare per gli educatori un utile strumento didattico per avviare un’azione trasformativa della propria esperienza professionale e per ripensare in termini progettuali il proprio agire formativo. / Los espacios y tiempos son, con frecuencia y desde diversas perspectivas, el principal instrumento educativo para los niños de Educación Infantil. Son importantes para los niños, porque contribuyen a reforzar el nivel de familiaridad con el contexto de aprendizaje, y lo son para los educadores porque la organización de los espacios y de los tiempos escolares resulta, para ellos, un dispositivo didáctico fundamental. El presente artículo quiere dirigir la atención al método Montessori que representa, en tal sentido, un instrumento útil para adaptar los espacios y los tiempos de la programación educativa a los ritmos de aprendizaje y a los niveles cognitivos de los niños. El principio de 'Ayúdame a hacerlo yo sólo' que está en la base del método Montessori, tiene para los niños un valor de emancipación en cuanto dispositivo ideal para aprender la autonomía y puede, por lo tanto, convertirse para los educadores en un instrumento didáctico útil para empezar una acción transformadora de su propia experiencia profesional y para repensar, en términos de proyecto, su propia acción educativa. / Space and time are often, and from different perspectives, the main educational tools for Early Childhood Education. They are very important for children because they help them to strengthen their level of familiarity with the context of learning, and so are for educators because the organization of space and school time acts as an essential teaching device. This article aims to draw attention to the Montessori method because it represents, in this sense, a useful tool to adapt the spaces and times of educational programming to the rhythms of learning and to cognitive levels of children. The principle of “Help me do it by myself”, which is one of the basis of the Montessori method, has a great value for emancipation as an ideal device for children to learn autonomy. This principle may, therefore, become a useful teaching tool for educators to transform their professional experience and to rethink, in terms of project, their own educational practices.

Language: Italian

ISSN: 2255-0666

Language: German

Abstract/Notes: Bu çalışmada, Montessori sınıflarında görev yapan okul öncesi öğretmenlerinin Montessori yaklaşımına ilişkin görüşlerinin (Amerika ve Türkiye örneğinde) incelenmesi ve okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerine göre Montessori yaklaşımının farklı, güçlü ve zorlayıcı olarak görülen yanlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışma grubu, Montessori sınıfında görev yapmakta olan Amerika (n=3) ve Türkiye (n=6) örneğindeki toplamda 9 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Çalışma grubundaki öğretmenler Montessori eğitmenliği sertifikasına sahip, az 5 yıldır Montessori eğitimi uygulamakta olan öğretmenlerden oluşmaktadır. Çalışma verileri, çalışma grubunda yer alan öğretmenlerle araştırmacı tarafından hazırlanan üç maddelik açık uçlu sorular eşliğinde yapılan yüz yüze görüşmelerle elde edilmiştir. Çalışma kapsamında elde edilen verilerin analizinde betimsel analizden faydalanılmıştır. Çalışma sonucunda, çalışma grubundaki öğretmenlerin hepsinin Montessori yaklaşımını geleneksel yaklaşıma göre daha etkili bir yöntem olarak gördüğü saptanmıştır. Amerika ve Türkiye örneğindeki öğretmenlerin bir kısmının benzer bir şekilde Montessori yaklaşımının en çok hazırlanmış-özgür bir ortam sağlayan ve sonrasında öğretmenin rehber olarak yer aldığı bir yaklaşım olduğu ile ilgili durumlar üzerinde durduğu görülmüştür. Bununla birlikte, Amerika örneğindeki öğretmenlerin daha çok Montessori yaklaşımının süreç odaklı ilerleyen, özgür seçim sunan ve bağımsız çalışmalarla yürütülen bir yaklaşım olduğunu, Türkiye örneğindeki öğretmenlerin ise daha çok Montessori yaklaşımının çocuk merkezli bir düzene, keşfederek öğrenmeye dayalı çevreye ve ödül-ceza içermeyen uygulamalara sahip bir yaklaşım olduğunu vurguladığı tespit edilmiştir. Amerika örneğindeki grupta yer alan öğretmenler için yaklaşımda özellikle öğretmenin her zaman teşvik edici/rehber olması zorlayıcı bir durum olarak görülürken, Türkiye örneğindeki grupta yer alan öğretmenler için de sınıf düzeni, ortam koşulları ve aile desteği ile ilgili durumların zorlayıcı görüldüğü belirlenmiştir. Bu doğrultuda, okul öncesi eğitim kurumlarının benimseyecekleri eğitim yaklaşımları çerçevesinde ortam niteliği, sınıf mevcudu, aile katılımı gibi boyutlardaki özelliklerinin çocuk temelli bir eğitim anlayışıyla gözden geçirilmesi ve politikacıların teşvik ve desteği ile halihazırda okullarda uygulanmakta olan eğitim süreçlerinin güçlendirilmesi önemli görülmektedir. [In this study, it is aimed to examine the views of preschool teachers working in Montessori classrooms about Montessori approach (in the case of America and Turkey) and to reveal the different, strong and challenging aspects of Montessori approach according to the views of preschool teachers. The study group consists of 9 pre-school teachers working in the Montessori classroom, in the sample of America (n=3) and Turkey (n=6). The teachers in the study group consist of teachers who have a Montessori teaching certificate and have been practicing Montessori education for at least 5 years. The study data were obtained through face-to-face interviews with the teachers in the study group, accompanied by three-item open-ended questions prepared by the researcher. Descriptive analysis was used in the analysis of the data obtained within the scope of the study. As a result of the study, it was determined that all of the teachers in the study group saw the Montessori approach as a more effective method than the traditional approach. It was seen that some of the teachers in the USA and Turkey similarly emphasized the situations related to the Montessori approach being the one that provides the most prepared-free environment and then the teacher as a guide. On the other hand, it is stated that the Montessori approach of the teachers in the US sample is a process-oriented approach, offering free choice and carried out with independent studies, while the teachers in the Turkish sample mostly say that the Montessori approach has a child-centered order, an environment based on learning by discovery and practices that do not include reward-punishment. It has been determined that the approach has been emphasized. While it was seen as a challenging situation for the teachers in the group in the US sample, especially the teacher being an encourager/guide at all times, it was determined that the situations related to the classroom arrangement, environmental conditions and family support were found to be challenging for the teachers in the group in the Turkey sample. In this direction, it is considered important to review the characteristics of the dimensions such as the quality of the environment, class size, family participation, with a child-based education approach, within the framework of the educational approaches that pre-school education institutions will adopt, and to strengthen the education processes currently being implemented in schools with the encouragement and support of politicians.]

Language: Turkish

ISSN: 2148-9963

Language: Dutch

ISSN: 0166-588X

Language: Dutch

Language: German

Published: Münster, Germany: Lit, 2002

ISBN: 978-3-8258-5746-2

Series: Impulse der Reformpädagogik , 7